Güncel
PYD’nin kaderi Türkiye ABD ilişkisine bağlı
Follow @dusuncemektebi2
Halep’in düşmesinin ardından yaşanan gelişmeler, Suriye’nin geleceğinin daha belirgin olmasını sağladı. Peki bugünlere nasıl gelindi, Esad, PYD ve muhaliflerin durumu bundan sonra ne olacak? Ortadoğu uzmanı Joshua Landis değerlendirdi.
Suriye’de yaklaşık altı yıldır devam eden iç savaÅŸ, son haftalarda önemli kırılmalara sahne oldu. Esad rejimi ve müttefiklerinin Halep’e tamamen hakim olması, ardından Rusya, Ä°ran ve Türkiye’nin, Moskova’daki toplantıda “Seküler ve çoÄŸulcu bir devlet olarak Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duymakta” mutabakata varması, ülkede savaÅŸ yoluyla gerçekleÅŸecek bir rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi ihtimalini masadan kaldırdı.
Suriye’nin savaÅŸtan sonraki siyasi yapısının, ‘Moskova üçlüsü’nün yanısıra Körfez ülkeleri ve ABD’nin de etkili olacağı müzakere süreçleriyle belirlenmesi bekleniyor. ABD’deki Oklahoma Ãœniversitesi’nin OrtadoÄŸu Çalışmaları Merkezi BaÅŸkanı Prof. Joshua Landis’le Suriye’de durumun nasıl bu noktaya geldiÄŸini ve yakın gelecekte neler olabileceÄŸini konuÅŸtuk. Daha önce sekiz yıl Lübnan’da, dört yıl Suriye’de, kısa sürelerle de Türkiye ve Mısır’da yaÅŸayan Landis, Batı dünyasında OrtadoÄŸu’yu en iyi bilen isimlerden biri.
Suriye’deki savaÅŸta Türkiye’yi en çok ilgilendiren konulardan biri, PKK’nın Suriye kanadı PYD’nin ülkenin geleceÄŸindeki rolü. Åžu anda Türkiye’nin Suriye sınırının yaklaşık dörtte üçünü elinde bulunduran PYD, mart ayında kontrolündeki bölgelerde “Kuzey Suriye ve Rojava Federasyonu” adıyla özerk bir yönetim ilan etmiÅŸti.
PYD’nin kontrolündeki iki parçayı birleÅŸtirerek Türkiye sınırına tamamen hakim olma planı, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesiyle sekteye uÄŸradı. Joshua Landis, burada karmaşık bir denklemin varlığına iÅŸaret ediyor: Buna göre Türkiye ve Esad, PYD’nin federal bir yönetime sahip olmaması konusunda hemfikir.
Rusya’nın geçen aylardaki arabuluculuk teklifini reddeden Esad, PYD’yi ‘daha az özerkliÄŸe’ razı etmek için daha güçlü olacağı bir anı bekliyor. Ancak PYD’nin bir ölçüde özerkliÄŸe sahip olması muhtemel. Türkiye açısındansa durum, Ankara’nın Washington’la iliÅŸkilerinde nasıl bir politika izleyeceÄŸine baÄŸlı. Ankara, son dönemde olduÄŸu gibi ABD’den uzaklaşıp Rusya’ya yakınlaÅŸmaya devam ederse, Amerikan yönetiminin PYD’ye desteÄŸi artacak. Hatta ABD, çıkarlarının tehlikeye düştüğünü hissederse PYD’yi Türkiye’ye karşı silahlandırabilir de. Ancak Ankara Washington’la iliÅŸkilerini düzelttiÄŸi takdirde, ABD Türkiye gibi önemli bir müttefikinden PYD için vazgeçmeyecektir.
Halep’in düşmesinin ardından ellerinde ÅŸehir merkezi olarak sadece Ä°dlib kalan muhalif gruplarsa, birleÅŸik bir cephe oluÅŸturma yolunda. Muhaliflerden gelen son açıklamalara göre, Ä°dlib’deki grupların önümüzdeki günlerde birleÅŸtiklerini duyurması bekleniyor. El-Kaide ile bağını kopardıktan sonra Fethu’ÅŸ Åžam Cephesi adını alan Nusra Cephesi, Ahrar Åžam ve Nureddin Zengi grupları, yeni örgütün omurgasını oluÅŸturacak. Bu durum, iÅŸleri daha da karmaşık hale getiriyor. Zira Türkiye ve Rusya’nın vardığı mutabakatta Nusra terör örgütü olarak deÄŸerlendiriliyor ve diÄŸer grupların Nusra’dan ayrılmasının gerekliliÄŸine vurgu yapılıyor. BirleÅŸme bu ÅŸekilde gerçekleÅŸtiÄŸi takdirde Türkiye, uzun süre desteklediÄŸi grupları Rusya’nın meÅŸru hedefi olarak kabul etme durumunda kalacak.
Joshua Landis, sözkonusu birleÅŸmenin muhaliflerin kaderini deÄŸiÅŸtirmeyeceÄŸi ve Ä°dlib’in de eninde sonunda rejim güçlerine geçeceÄŸi kanısında. Ä°dlib’deki muhalif varlığının devam etmesi için Türkiye’nin desteÄŸine mutlaka ihtiyaç duyulacağını ifade eden Landis, Ankara’nın buna yanaÅŸmayacağını düşünüyor. Landis’e göre 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından Suriye politikasını önemli ölçüde deÄŸiÅŸtiren Türkiye, Rusya’yla vardığı anlaÅŸmanın ardından muhalifler için bir istasyon olmayı istemeycek.
KARAR
Henüz yorum yapılmamış.